Yükleniyor

Kaybolanlar Kulübü

Yazıların muhatabı uyanış emaresine sahip olmayanlar veya kitle yığınları içerisinde kendisine bile yabancı kalmış kişiler değildir.

Kaybolanlar Kulübü

Kaybolanlar Kulübü

Gündelik yaşantımızdaki düşünce ve davranışlarımızın ekseriyeti bilinçsizce gerçekleşir, gerekmedikçe kontrolü otomatik pilottan almayız.

Kalıtsal özelliklerimiz çevre koşullarıyla harmanlanıp belli başlı düşünce ve davranış kalıplarını oluşturduğu için en ilkel duygularımız, taşkınlıklarımız, galeyana gelişimiz, içgüdüsel tepkilerimiz bu harmandan zuhur eder.

 

Bir de bilinçli düşünce ve davranışlarımız vardır ki bunlar gündelik hayatımızın küçük bir kısmını oluşturur.
Ne kadar çok eğitim almışsak ne kadar çok okuyup ne kadar çok gezip ne kadar çok düşünmüşsek gündelik hayatımızdaki kapladığı yer de bir o kadar büyümüş demektir.

Gerçek ve özgün bir irade bu şekilde ortaya çıkar

Örneğin; bir sözün kime ait olduğuna bakılmaz, o sözün ne ihtiva ettiğine bakılır, mahiyetine bakılır.

Böylelikle bir profesörün söylemi tartılıp reddedilirken bir dilencinin söylemi tartılıp kabul edilebilir.

Gündelik yaşantımızdaki bilinçli düşünce ve davranışın kapladığı yeri büyütmek; hakikate yaklaşma konusundaki en önemli vasıtamızdır.

Bu yolculuk esnasında çeşitli uyanışlar ortaya çıkar.

Uyku halindeki tüm düşünce ve davranışların yadırgandığı, tabuların yıkıldığı ve önyargıların kırıldığı bir uyanıştır.

Her bir uyanış önceki benliği sarsar ve radikal değişikliklere yol açar.

Zamanla kişinin bireyselliği daha fazla ön plana çıkar ve kendini hiçbir gruba yakın hissetmediği için aidiyet isteği kalmaz.

Müspet manada yalnızlık ve kayboluş başlar.

Kaybolmak; içsel bir yolculuğun anlam arayışıdır.

Kişi kendisini arar, kendisinin ne olduğunu ve kim olduğunu anlamaya çalışır. Buradan yola çıkarak hayatı sorgular, ölümü anlamaya çalışır. İlham sağlayacak her türlü entelektüel düşüncelere önem vererek beslenir.

 

Bu web sitesinin köşe yazıları da sizlere farklı perspektiflerin ilhamını sağlayabilecekken benim açımdan da düşüncelerimin ete kemiğe bürünmesini sağlayacaktır.

Yazıların muhatabı uyanış emaresine sahip olmayanlar veya kitle yığınları içerisinde kendisine bile yabancı kalmış kişiler değildir.

 

  • Sonradan çıkmaz sokağa dönüşmüş bir yolun durağında hiç gelmeyecek olanı beklemekten vazgeçenler,
  • Kazanma peşinde koşarken kaybettiklerini fark edenler,
  • Şart koşarak gerçekleşen hiçbir şeyin mutluluk getirmediğini görenler,
  • Tüm öğrenilenlere rağmen hiçbir şey bilmediğini anlayanlar,
  • Alışkanlıklarının dairesinde dönüp dururken kendilerini bu kısır döngüden kurtaranlar,
  • İradelerini cami avlusuna terk etmişken son anda geri dönüp alanlar,
  • Ümitsizliği iade edip hayalleriyle tahvil edenler,
  • Yalnız kalmayı göze alıp kendini kalabalıklardan beri tutanlar…
    ve bu doğrultuda içinde kendisini bulan herkese ithaf edilmiştir.